1 Aralık 2010 Çarşamba

Benim Sorunum Ne Biliyor Musun?



Benim sorunum ne biliyor musun? Bilmiyor musun? Keşke bilseydin! 
Bir kahve yapsam… Kaç şekerli içtiğime karar veremesem, ki hiçbir zaman veremedim. Sonra otursak balkona, tek bir yıldız olsa baksam gözlerinin içine ve desem ki; Ne kadar mutlu olduğumu bilemezsin ve ne kadar mutsuz olduğumu.Aslında ikisi de değilim. desem. Ama neyim? Bilsem. Desem ki; İçimden dışarı taşıyorum, sonra içime kaçıyorum hatta bazen içime düşüyorum, ne midyeler ne istiridyeler çıkarıyorum.desem,Sonra içimden çıkıyorum. Çok ama çok yükseğe çıkıyorum, ne yıldızlar biliyorum; ışıkları hiçbir renge benzemeyen. desem, inanır mısın?
 Hiç önemli değil. desem, Ne sana sahip olmak, ne bana sahip olmak ne de başkasına ve işte tek gerçek bu. desem. Bak şu an işte. Ne aşk olması gerek ne de başka bir şey aslında… Hiçbir şey olması gerekmiyor, sadece fark et.desem. Sonra sana desem ki, Sana demesem de, anla! desem! Bak gözlerime, tanıyacaksın. Kendinden bir şeyler mutlaka bulacaksın. Aynı yerde yükselip aynı yerde alçalıyoruz. Acılarımız aynı, canımız aynı yerden yanıyor ve bütün yaralar birbirine ne kadar da benziyor değil mi?desem. Desem ki bir de, Boşver her şeyi, benim sana kapım hep açık.. Ben sana beni açayım. İsim olmasın, kural olmasın, bağlılık olmasın, hiçbir şey olmasın, bırak saygı da olmasın ki zaten benim bahsettiğim bu yerde saygısızlık yok. Maske olmasın, aşk olmasın, arkadaşlık olmasın, dostluk olmasın, bırak bir adı da olmasın. Adı konulan şeyler yaşamışlığımızdan kop , adı konulmamış bir şey olsun. Her ne olursa... Olmak işte. Sadece olmak. Ne olduğu önemli değil. Herkesin lekesi var. Kiri var herkesin, yarası var, sefil düşmüşlüğü var, var da var… Olmamış gibi durmasın kimse. Kimse kendini bir şey sanmasın. Geçmiş olmasın, gelecek olmasın. Bir yıldız olsun –belki gezegen– bir kahve, bir de sigara.
 Öyle işte. Dolusuna boşuna. Hayat oldursa da olur, oldurmasa da.
 Çok takıyorum sanılıyor ya aslında; takmıyorum, takılmıyorum.
 Benim sorunum ne biliyor musun? Bilmiyor musun? Denize nasıl bakıyorsun? Hani sahilde durmuş bakarken… Ben deniz oluyorum! 
Anlıyor musun?

1 yorum:

  1. vuooooaav ! gelgitlerini endişelerini hüzünlerini mutluluğunu mutsuzluğunu ne güzel bi dille anlatmışsın. bu blog camiasında sıkılıp iki üç yazı ayzdıktan sonra burayı terkeden çok olur sen böyle güzel yazıyorken öyle yapanlardan olma. yaz hayat yaşadıkça yaşadıklarını yazdıkça güzel ;) !

    YanıtlaSil