2 Nisan 2012 Pazartesi

Hayal...

Bir hayal gibiydin Sen.Belki de gözlerim açık gördüğüm bir rüya...Ben mi o rüyayı görmek istedim,yoksa benim rüyamın başrolüne mi denk geldin bilmiyorum..Büyük bir yangın sonrası,yaralar iyileşmeden,yanıklar kapanmadan ama kül olmuşken herşey gelen rüzgar gibiydin.Esintinle yaysanda yangın kokusunu umut veriyordun kalbime.İyi gelmiştin,iyiki gelmiştin...Çok hızlı geçti senli saniyeler, dakikalar, günler ,aylar...Yok oldu zaman kavramı.Sesini sesime karıştırmıştım bi kere.Küllerimden yeniden doğmak için o kadar uğraşmıştım uzun zaman...Sonunda olmuştu...Hazırlıksız geldin ,beklenmeyen bir mevsimde,beklenmeden gelendin...İçimin açılabileceğini gösterdin bana,içimi açtım vakitsiz belki ama istekli...Sahipsizdim,sahiplendin...Dokunsan kırılacaktım,dokunmadın yinede kırıldım...

Bir hayal gibi gittin sonra...Hatta arkandan el bile sallamadım ben.Sen mi düşümü terk ettin ben mi bu hayal sona ersin diye açtım gözlerimi bilmiyorum...Büyük bir ateşin üzerine dökülmüş soğuk bir su gibiydin..Yangınlar bir anda çıkar bilirsin, alev hemen sarar hertarafı ve etkisi de büyük olur...Söndürdün o ateşi ...Sesin sustu ...Bilemedin  kırmamayı beni...Yere düşürmek  istemedin belki ama taşımak da ağır geldi belki....Bir sözünle kırılabileceğimi hesaba katmadın...Durmadım sonra duramadım,kaçasım geldi...Yangın yerinden kaçmak gibiydi ya da duman üstüme sinmesin istedim...Sinmişti çoktan...
Her şeyi unutturacak kadar bir anda, keyifle gelmiştin de gelmesine, şimdi seni unutturmak için ne yapmalı bu bünye ye?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder